İstismar Sineması

| |

Soldaki Son Ev Sinemlarada boy göstermeye başlarken ne dersiniz şöyle bir istismar sinemasını en ince detayınına kadar incelesek mi ne dersiniz?

İstismar filmlerinin tarihine, alt türlerine ve Tarantino bağlantısına geçmeden önce istismar filmlerini bilmeyenler için önce türü tanımlayalım. Adından da az çok anlaşılabileceği üzere istismar filmleri, sinema seyircisinin seks, şiddet korku gibi konulara olan zaafını sömürmek ve izleyiciyi sinema salonlarına çekebilmek için az bütçeyle çekilen, konunun veya oyunculukların çoğu kez ikinci plana atıldığı, ucuz prodüksiyon ürünlerinin genel adıdır. Sinemanın para getiren bir iş olduğu anlaşıldıktan sonra, ki bu hemen hemen sinemanın doğuşuyla aynı tarihlere rastlıyor, istismar filmleri de beyazperdede boy göstermeye başladı. İstismar filmleri kategorisine girebilecek ilk filmler The Kiss (1896) ve Fatima’s Belly Dance (1897) olarak kabul ediliyorlar. Aslında bu filmlerde kullanılan istismar öğeleri sadece öpüşen bir çift ve göbek dansıydı.

Sinemanın alt türü olarak varlığını sürdürmeye devam eden istismar filmleri, gençlerde asiliğin ön plana çıktığı 1950′li yıllardan sonra çıkışa geçti. Ama asıl patlamayı 1960′lı ve 1970′li yıllarda yaptı. Ülkemizde de o yıllarda çekilen Dünyayı Kurtaran Adam, Kilink, Tarkan, Çirkin Kral gibi avantür filmler ile Barçala Behçet, Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak, Beş Dakikada Beşiktaş gibi seks filmlerini de istismar filmleri arasına eklemek mümkün…

İstismar sineması da kendi içinde alt türlere ayrılıyor. Şimdi bu alt türlere bakalım;

► Blaxploitation, özellikle Amerikan siyahi izleyiciyi hedef alan, başrol oyucularının, yönetmenin, hatta senaryo yazarlarının bile siyahi olduğu filmlere verilen isim. Türün en bilinen filmleri, Shaft (1971) ve Foxy Brown (1974). Dönemin yaratıklı filmleri de türe sadık kalınarak Blacula (1972), Blackenstein (1973) gibi isimlerle yeniden çekildi. Tarantino’nun Jackie Brown (1997) filmi de, türün kraliçesi kabul edilen Foxy Brown filminin de yıldızı Pam Grier’in başrolü oynaması ve siyahi izleyiciyi hedef alması nedeniyle bu türe atıfta bulunuyordu.

► Giallo, İtalyanca sarı anlamına gelen bu kelime, İtalya’da bir dönem sarı seri olarak basılmış olan ucuz (pulp) polisiye/dedektiflik hikayelerinin bolca vahşet ve kan eklenerek sinemaya uyarlanmış haline verilen isimdi. Eurotrash gerilim olarak da bilinen türün en önemli yönetmeni Dario Argento olmasına rağmen bilinen ilk örneği, Mario Bava’ nın La Ragazza Che Sapeva Troppo (1963) filmidir. Ülkemizde içine biraz da seks öğeleri katılmış giallo türünde filmler de çekilmiştir.

►Snuff, bir insanın kamera önünde gerçekten öldürüldüğü iddiasında olan filmlere verilen isimdir. Ama gerçek bir örneği henüz bulunmamaktadır. Deep River Savages (1972) hayvanların gerçekten öldürüldüğü, kanlı vahşet görüntülerinin yeraldığı bir film olarak bu türe yakın bir filmdir. Türün en iyi bilinen örnekleri, uzun bir süre snuff olduğu zannedilen ve Blair Witch filmine de esin kaynağı olan Rugerro Deodato imzalı Cannibal Holocaust (1980) ve film yapımcıları Gualtiero Jacopetti ve Franco Prosperi’ nin sonradan shockumentary (şok edici belgesel) olarak adlandırılacak olan gerçek görüntülerden derleme Mondo (İtalyanca “dünya”) serisi filmleri Mondo Cane (1962) ve Face of Death (1978) filmleridir.

► Gore, kanın su gibi aktığı filmlere verilen genel isimdir. Vahşi cinayetlerin bol kanlı biçimde beyazperdeye yansıtıldığı bu türün bilinen ilk örneği, gore türünün babası Herschell Gordon Lewis’in Blood Feast (1963) filmidir. Dario Argento’ nun afişinde “Bu filmin son 12 dakikasından daha korkunç birşey varsa o da ilk 92 dakikasıdır” tümcesi yazan Suspiria (1977) filmi ve Zombie Holocaust (1979) gore türünün en bilinen filmleridir. Yine Tarantino’nun kankası Robert Rodriguez’le birlikte kotardığı From Dusk Till Down (1996) Tarantino’nun alt türlere olan tutkusunun bir ürünü olarak gore türüne örnek gösterilebilecek bir film olarak Tarantino filmografisindeki yerini almıştır.

► Eurotrash, Avrupa yapımı çöp filmlere verilen bu isim, genel olarak gialloları, gore filmleri, İtalyan zombi filmlerini kapsayan genel bir ifade olarak kullanılıyor.

Genel olarak alt türler bu şekilde tanımlansa da bu türlerin dışında kalan filmler de var. Uyuşturucu, değişim geçirip canavarlaşan hayvanlar, nudizm, eşcinsellik, işkence için kullanılan ev aletleri, naziler, bilim-kurgu temaları, cinsel hastalıklar, kadın hapishaneleri, zombiler ve akla gelebilecek bilimum manyaklık istismar filmlerinde kullanılan diğer temalardan bazıları. Seyirciyi salona çekmek için abartılı film sloganları kullanmak, film afişinde X ibaresine yer vermek istismar sinemasının diğer silahlarından bir kaçı.

Bilgilendirme kısmını burada bitirip işin Tarantino ve Death Proof (Ölüm Geçirmez) kısmına dönelim. Hemen hemen her fırsatta alt türlere olan hayranlığını dile getirmekten geri durmayan Tarantino ve sinemadaki yol arkadaşı Rodriguez, birlikte istismar filmlerinin kalıplarını temel alan bir film yapmaya karar verdiler. 60′lı 70′li yıllarda bu türe ait filmlerin sinemalarda 60-70 dakikalık 2 film halinde birlikte gösterildiğini göz önüne alarak birbirlerinden bağımsız 2 film çeken bu 2 yönetmen, filmlerini istismar filmi oynatan sinemalara verilen Grindhouse ismiyle gösterime sundular. Filmin ilk bölümü Tarantino imzalı Death Proof, ikinci bölümü ise Rodriguez’in Planet Terror filminden oluşuyor. Taranito’nun filmine esim kaynağı olan filmler arasında, Russ Meyer’in filmi Faster, Pussycat! Kill! Kill! (1965), Vanishing Point (1971), The Candy Snatchers (1973), Macon County Linen (1974), Dirty Mary Crazy Larry (1974), Switchblade Sisters (1975) sayılabilir. Rodriguez tarafından çekilen Planet Terror (Dehşet Gezegeni) filmine esin kaynağı olan filmler ise, The Thing (1982), Dawn of the Dead (1978), Zombie Flesh Eaters (1979), Killdozer (1974), Zombie Holocaust (1980), Eyeball (1975).

0 yorum:

Yorum Gönder